Bir fincan kahveyi eline aldığında, çoğu zaman sadece kokusuna ve tadına odaklanırsın. Oysa bazı kahveler vardır ki, fincana gelene kadar öyle uzun ve şaşırtıcı bir yolculuk yapar ki… Hikayeleri bile kahvenin tadı kadar büyüleyicidir. İşte, hayvanların sindirim sisteminden geçerek bambaşka aromalar kazanan 10 ilginç kahve…
#1
Endonezya’nın tropik ormanlarında geceleri sessizce dolaşan misk kedileri, en olgun kahve meyvelerini tek tek seçer. Onların midesinde kısa bir yolculuk yapan çekirdekler, sabah olduğunda toprağa düşer. Kahve toplayıcıları bu çekirdekleri titizlikle ayıklar. Sonunda ortaya çıkan Kopi Luwak, kahvenin en yumuşak ve nadir tatlarından biri olur. Japonya’da bu kahveye sahip olmak adeta bir prestij göstergesidir.
Kopi Luwak – Endonezya’nın Gece Avcısı

#2
Tayland’ın yeşil dağlarında filler, kahve meyvelerini keyifle çiğner. Sindirim sistemlerinden geçen çekirdekler, günler süren bir yolculuğun ardından toprağa karışır. Bu yolculuk kahveye çikolata ve baharatı andıran tatlar katar. Öyle ki, Dubai’de lüks otellerde bir fincanı yüzlerce dolara satılır.
Black Ivory Coffee – Filin Uzun Yolculuğu

#3
Brezilya’nın Espírito Santo bölgesinde yaşayan Jacú kuşu, sıradan kahve meyvesine bakmaz bile. O sadece en iyisini seçer. Kuşun sindiriminden geçen çekirdekler, doğanın adeta bir eleme süzgecinden geçmiş gibidir. Kahve üreticileri bu özel çekirdekleri toplar ve gururla kavurur. Amerika’da birçok kahve tutkunu bu nadir kuş kahvesinin peşindedir.
Jacú Bird Coffee – Brezilya’nın Seçici Kuşu

#4
Costa Rica’da ay ışığı altında kahve bahçelerine konan yarasalar, meyveleri kemirir. Küçük dişleriyle açtıkları delikler ve tükürüklerindeki enzimler, kahve çekirdeğine gizemli bir aroma bırakır. Sabah olduğunda toplanan bu meyveler, bambaşka bir tat yolculuğuna dönüşür. Avrupa’daki butik kahvecilerde satılan Bat Coffee, gecenin gizemini fincana taşır.
Bat Coffee – Yarasanın Gizemli Dokunuşu

#5
Hindistan’ın Chikmagalur dağlarında, meraklı maymunlar kahve meyvelerini koparıp ağızlarında çiğner. Çekirdekleri yutmaz, yere tükürürler. O tükürükle temas eden çekirdek, tatlı ve meyvemsi bir karakter kazanır. Tayvan’da da benzer bir gelenek vardır. Bu kahve, özellikle Çin ve ABD’de gurme kahve tutkunlarının ilgisini çeker.
Monkey Coffee – Hindistan’ın Oyunbaz Maymunları

#6
Endonezya’nın Bali adasında yaşayan maymunlar da kahveyle farklı bir bağ kurar. Onların seçtiği ve kısmen sindirdiği çekirdekler, Kopi Luwak kadar popüler olmasa da eşsizdir. Turistler bu kahveyi tatmak için kilometrelerce yol kateder.
Kopi Monyet – Endonezya’nın Sıradışı Kahvesi

#7
Etiyopya ormanlarında kahve bahçeleriyle kuşların yaşamı iç içedir. Kuşlar, kahve meyvelerini gagalarken fermente eder. Çiftçiler bu özel çekirdekleri toplayarak yoğun aromalı bir kahve hazırlar. Avrupa’nın kahve severleri, bu kuşların dokunuşunu kahvelerinde hissetmek için yüksek fiyatlar ödemeye razıdır.
Bird Friendly Coffee – Etiyopya’nın Kanatlı Efsanesi

#8
Hindistan’ın güneyinde, ormanlarda dolaşan misk kedileri kahve meyvelerini büyük bir iştahla yer. Onların sindirim sisteminden geçen çekirdekler, baharatlı ve yoğun aromalı bir kahveye dönüşür. Bu kahve özellikle İngiltere ve Japonya’da çokça tercih edilir.
Palm Civet Coffee – Hindistan’ın Gizli Hazinesi

#9
Guatemala’nın sisli dağlarında, burunlu ayıgiller yani coati’ler kahve meyvelerini yer. Sindirimden geçen çekirdekler, bölge halkı tarafından özenle toplanır. Bu kahve, ABD’de özel koleksiyoncu kahveler arasında yerini alır.
Coati Coffee – Orta Amerika’nın Burunlu Kahramanı

#10
Tayland’ın kuzeyinde yaşayan sincaplar, kahve meyvelerini kemirir. Bazen dışkılarıyla, bazen de yarı sindirilmiş halde bıraktıkları çekirdekler çiftçiler için bir hazine gibidir. Bu nadir kahve, Asya’daki kahve koleksiyoncuları arasında efsanevi bir yere sahiptir.
Squirrel Coffee – Tayland’ın Meraklı Sincapları
